2500 m. yüksekliklere kadar olan sıcak bölgelerde yaşarlar.
Haziran Eylül aylarında iki nesil oluştururlar.
Geniş alanlarda çok hızlı uçarlar. Yetişkinleri ise genellikle Asteraceae familyasını tercih ederler. Tırtılları kış uykusuna yatar.
MİTOLOJİDE PANDORA EFSANESİ
Tanrılar yeraltına gizlemişlerdi besinlerini.
Yoksa insan bir gün çalışıp rızkını sağlar,
sonra bir yıl sırtüstü yatardı,
asar bırakırdı sabanını ocak başında,
çözerdi çiftini çubuğunu,öküzlerini.
Zeus kızınca Prometheus'a,
kendini aldatan o sivri akıllıya,
sakladı varını yoğunu insanlardan,
o gün bugündür dertlere boğdu insanoğlunu,
Zeus gizledi besini insandan.
Ama Iyapetos'un güçlü oğlu Prometheus,
Çaldı Zeus 'un ateşini insanlar için,
sakladı onu nartex kamışının içinde.
Kızdı bulut devşiren Zeus, dedi ki ona:
'Iyapetos oğlu sivri akıllı kişi,
seviniyorsun ateşi çaldın, beni aldattın diye,
ama bilki dert açtın kendi başına da;
aldığın ateşe karşılık, bir bela,
öyle bir bela saracağım ki insanlara,
sevmeye okşamaya doyamayacaksın bu belayı,
Böyle dedi ve kah kah güldü insanların
ve tanrıların babası.
Namlı şanlı Hephaistos'u çağırdı hemen:
'Bir parça toprak al,suyla karıştır dedi,
içine insan sesi koy, insan gücü koy,
bir varlık yap ki yüzü ölümsüz tanrıçalara benzesin,
bedeni güzelim genç kızlara.
Athena, sen de ona el işlerini öğret dedi,
renk renk kumaşlar dokumasını öğret.
Nurtopu Aphrodite, sen de büyülerinle kuşat onu,
istekler,arzularla tutuştur gönlünü.
Yüz gözlü devi öldüren Hermesias, sen de
bir köpek yüreği,bir tilki huyu koy içine'.
Böyle dedi Zeus, onlar da yaptılar dediğini.
Koca Hephaistos, topal tanrı, hemen
bir kız biçimine soktu toprağı.
Gök gözlü Athena, süslü kuşağını sarıverdi beline.
O canım Kharitler ve güzelim Peitho,
altın gerdanlıklar taktılar boynuna.
Horalar, bahar çiçekleriyle donattılar saçlarını,
Hermesias doldurdu göğsüne yalanı dolanı,
uzaktan gürleyen Zeus'un oluyordu isteği.
Ses koydu içine o tanrılar kılavuzu
ve Pandora adını taktı.
Pandora demek, bütün tanrıların armağanı demekti,
çünkü bütün Olympos'lular insanların
başına bela etmişti onu,
Tanrıların babası kurunca bu düzeni,
Epimetheus'a gönderdi Pandora'yı
kılavuz tanrı Hermesias'la.
Epimetheus unuttu Prometheus'un dediğini.;
Zeus'tan armağan alma demişti ona Prometheus,
alırsan, ölümlüleri derde sokarsın demişti.
Armağanı aldı ve alınca anladı
başına bir bela aldığını.
Eskiden insanoğulları bu dünyada
Dertlerden,kaygılardan uzak yaşarlardı,
bilmezlerdi ölüm getiren hastalıkları.
Pandora açınca kutunun kapağını,
dağıttı insanlara acıları dertleri.
Bir tek umut kaldı dışarı çıkmadık,
kapağı açılan dert kutusundan.
Umut tam çıkacakken Pandora kapatmıştı kapağını,
böyle istemişti bulutlar devşiren Zeus.
O gün bugündür insanların başı dertte,
toprak bela doludur, deniz bela dolu,
geceler dert doludur, gündüzler dert dolu,
belalar başı boş dolaşır sessizce
ölümlülerin çevresinde,
derin düşünceli Zeus ses vermedi onlara,
sessizce gelişlerini duymasın diye insanlar.
Görüyorsun ya Zeus'un dilediğine karşı konmaz.
Hesiodos
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder